Antalya’nın Manavgat ilçesinde, 2017 yılında karşıdan karşıya geçmek için kaldırımda bekleyen 16 yaşındaki Nihan Eren’e çarpan ve hayatını kaybetmesine neden olan Tahsin Özden hakkında Manavgat 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen dava karara bağlandı. Kazadan 3 gün sonra beyin ölümü gerçekleşen Nihan Eren’in organları 3 kişiye can olurken, korneası ise 2 kişinin ışığa kavuşmasını sağlamıştı. Nihan Eren’in babası Mehmet Eren ise cezayı az bularak karara tepki gösterdi. 9 Haziran 2017 tarihinde Tahsin Özden yönetimindeki 07 JA 169 plakalı otomobil, önce İbrahim Uluten’in kullandığı ticari araca, ardından yolun karşısına geçmek için kaldırımda bekleyen Fatma Turgut Şen Anadolu Lisesi 2’nci sınıf öğrencisi Nihan Eren’e çarptı. Yaralı halde Manavgat Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Nihan Eren, 3 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra beyin ölümü gerçekleşti. Eren’in bağışlanan karaciğeri, böbrekleri ve korneaları 3 hastayı hayata bağlarken, 2 hastaya da ışık oldu. Kazayla ilgili Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Tahsin Özden’in dikkatsizliği ve kurallara aykırı hareketi nedeniyle asli ve tam kusurlu olduğu kaydedildi. Kazayla ilgili tanıkların da benzer ifadeleri kullandığı belirtilen iddianamede, sürücü Tahsin Özden’in, şikâyetçi ve tanık ifadeleri, şüpheli ifadesi, kaza tespit ve bilirkişi raporları incelendiğinde tam kusurlu olduğu aktarıldı. İddianamede, Tahsin Özden’in ‘taksirle ölüme neden olmak’ suçlamasıyla 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Olayla ilgili davanın karar duruşması, Manavgat 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya tutuksuz sanık Tahsin Özden, Nihan Eren’in annesi Name Eren, babası Mehmet Eren ve avukatı Erhan Baban ile tarafların yakınları katıldı. Hâkim, kazayla ilgili keşif yapıldığını ve bilirkişi raporu hazırlandığını belirterek, sanık Tahsin Özden’in asli kusurlu, hayatını kaybeden Nihan Eren ile sanığın otomobiline çarptığı İbrahim Uluten’in kusursuz olduğunun raporda belirtildiğini söyledi. Duruşmada dinlenen tanık Fikri İlhan da olay anında kendisinin İbrahim Uluten’in kullandığı araçta olduğunu belirterek, Arkamızdan gelen araç süratliydi. Önce aracımıza daha sonra kaldırımda karşıya geçmek için bekleyen genç kıza çarptı. Genç kıza ilk müdahaleyi biz yaptık. Sağlık ekipleri ve jandarmaya haber verdik” dedi. Duruşmada son sözü sorulan sanık Tahsin Özden, çok üzgün olduğunu belirterek, “Kimse kimseyi bilerek öldürmez. Olay, önümde seyreden İbrahim Uluten’in direksiyonu kırması nedeniyle oldu. Daha önce yaptığım savunmalarım geçerlidir. Takdir mahkemenindir” dedi. Duruşmaya verilen aranın ardından hakim, Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere Tahsin Özden’i önce 4 yıl 6 ay hapse mahkum etti. Sanığın duruşmadaki iyi hali nedeniyle ceza 3 yıl 9 aya indirildi. Tahsin Özden’in sürücü belgesine de 1 yıl 6 ay süreyle el konulmasına karar verildi. Duruşmanın ardından açıklama yapan Mehmet Eren, 16 yaşında gencecik kızını toprağa verdiğini, içinin yandığını belirterek, Bu ülkede adalet diye bir şey yok” dedi. Ailenin avukatı Erhan Baban ise kararı temyiz edeceklerini söyledi.