Ekosistemi Koruma ve Burdur Gölüne Hayat Verelim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Cahit Karakurt, son yıllarda büyük oranda su kaybı yaşayan ve her geçen gün yok olan Burdur Gölü’nün kurtarılması ile açıklama yaptı. Başkan Karakurt açıklamasında; “Burdur Milletvekili Bayram Özçelik’in geçen hafta yaptığı Burdur Gölü ile ilgili açıklamasını büyük bir takdirle karşıladık. Biliyoruz ki Burdur Gölü hepimizin ve gölü kurtaracak olan da, yaşatacak olan da bizleriz. Bu slogandan yola çıkarak göl için atılacak her olumlu adıma destek olmak bizim için görevdir. 1970 den 2020 ye uzanan süreçte göl 20 mt lik kot kaybına bununla beraber yüzey alanında da yaklaşık 50 km2 lik bir alan kaybına uğramıştır. Bu 2 önemli veri Burdur Gölünün can çekişmekte olduğunun en önemli göstergesidir. 2014 Yılında Derneğimizin Uluslararası ve Ulusal alanda başlattığı kampanya ile önemi bir kez daha gündeme gelen Burdur Göl havzasında siyasi düşüncelerden arınmış olarak söz verildiği halde 3 önemli konunun halen çözümlenemediğini görüyoruz. Burdur Gölü için yapılması gerekenler üzerinde elbirliği ile güçlerimizi birleştirmemiz gerekiyor. Burdurlular için Burdur Gölü sorunu siyaset üstü bir konudur ve siyasi ihtiraslara kurban edilemez. Burdur Gölü ekosistem bölgesinin yönetiminin tek elden yapılması gerektiğine inanıyoruz. Hali hazırda Göl iki ilin sınırları içinde kalmakta, bu durum İl Valiliklerinin ve ilgili devlet kurumlarının göle farklı bakışı nedeniyle farklı uygulamalara yol açmaktadır. Bir an önce göl Burdur Valiliğinin yönetimine verilerek bu iki başlılık ortadan kaldırılmalıdır. Burdur Valiliği-Belediye Başkanlığı MAKÜ Rektörlüğü ile ilgili kurumların bir araya gelmesiyle MAKÜ çatısı altında kurulacak Burdur Gölü Enstitüsü Göl havzasındaki her bilgiyi arşivleyecek, her tür materyali envanterinde kayıt altına alacak, havzanın rehabilitasyonu ile ilgili kapsamlı çalışmalara ağırlık verecek, bu çalışmalar ile halkın gölden daha fazla yararlanmasına olanak tanıyacak politikalar üretecek, ilgili kurumların bu politikaları yürürlüğe koymasını izleyecek merkezi bir enstitüye acilen ihtiyaç vardır. Göl hafzasında hala tam olarak sayımı bitirilememiş olan sondaj sayısının tam olarak tespitinin yapılması ve belirlenecek “istasyon sondajlar” yolu ile su kullanımının sınırlandırılması yürürlüğe konmalıdır. Havza kapsamındaki tüm yerleşim bölgelerinde “fosfor içeren temizlik maddelerinin” kullanımı yasaklanmalıdır. Fosfor atık sular vasıtasıyla göl suyuna karışmakta akabinde göl sularının çekilmesi sonrası toprağa ve rüzgarlar ile tekrar şehre ve şehir insanlarına nüfuz etmektedir. Bu durum yıllar geçtikçe ciddiyetini arttırmakta ve özellikle Burdur şehir merkezinde yaşayanların sağlığını çok ciddi biçimde tehdit etmektedir. Bu önerilerin hayata geçirilmesi Burdur Gölünün bulunduğu konumunu korumasını sağlamak içindir. Elbirliği ile bu zor günleri atlatmalı, Burdur gölünün bizden sonraki nesillerin hayatında da önemli olmasını sağlayacağız” ifadelerine yer verdi.