Geçtiğimiz Mayıs Ayında Karacaören Baraj Gölü- 2 üzerinde bulunan restoran, çay ocağı, dinlenme tesisi vb. 14 iş yerinin orman sahasında bulunan bölümlerinin yıkılmasına karar verilmiş, bu doğrultuda göl kenarında bulunan işletmelerin nerdeyse tamamı faaliyetine son vermek zorunda kalmıştı. Mağdur olan işletme sahipleri de basın açıklaması yaparak yetkililerin bu bölgede alternatif işletme alanları oluşturmasını ve bu alanları ihaleye çıkarmasını talep etmişti. Konuyla ilgili Kanal 15 mikrofonlarına açıklama yapan Cumhuriyet Halk Partisi Bucak İlçe Başkanı Ahmet Sedat Oktay, Karacaören ve Kargı’da A ve B Tipi Mesire yerlerinin ihaleye çıkarıldığı, ihalelerin tamamlandığı ve baskın bir ihalenin gerçekleştirildiği yönünde iddiaların ortaya çıktığını, bununla ilgili de evrakların kendilerine ulaştırıldığını belirtti.
Başkan Oktay, kamu düzeninin ve kamu yararını ilgilendiği için konunun sorumlularına ve muhataplarına şu soruları sordu. Oktay; Geçtiğimiz Mayıs Ayında Karacaören Baraj Gölü- 2 kenarında bulunan restoran, çay ocağı, dinlenme tesisi ve benzeri 14 iş yerinin orman sahasında bulunan bölümlerinin yıkılmasına karar verilmiş, bu doğrultuda göl kenarında bulunan işletmelerin nerdeyse tamamı faaliyetine son vermek zorunda kalmıştı. Mağdur olan işletme sahipleri, yetkililerin bu bölgede alternatif işletme alanları oluşturmasını ve bu alanları ihaleye çıkarmasını basın önünde talep etmişti. Bu minvalde Karacaören ve Kargı’da A ve B Tipi Mesire Alanlarının ihaleye çıkarıldığı ve ihalelerin kesinleşmek üzere olduğu söylenmekte ve tamamlanan İhalelere ilişkin görseller tarafımıza iletilmektedir. İş bu sebeple Sorumlulara ve Konunun muhataplarına kamu düzenini ve kamu yararını ilgilendirdiği için aşağıdaki soruları sorma gereği doğmuştur. Mesire Alanlarının Kamuoyunun, Muhtarlıkların, Köy Sakinlerinin ve Mağdur olan işletmecilerin haberi olmaksızın ihaleye çıkarıldığı ve ihalelerin olabildiğince duyurulmadan, rekabetçi bir ortam oluşmadan yapılmasına gayret gösterildiği iddiaları doğru mudur? Böyle bir gayret varsa Mağdur işletmecilerin hepsinin mağduriyetini giderme amacıyla mı yoksa birkaç kişinin iş takipçiliği ve hatır kararıyla mı bu durum oluşmuştur? İktidar Partisi Yöneticileri, İhale edilen ve edilecek Mesire Alanlarının mağdur işletmecilere tahsis edileceği ve bu doğrultuda şartnamelerin hazırlanacağı yönünde işletmecilere bir söz vermiş midir? Verdilerse bu haliyle sözlerinde durmuşlar mıdır? Tüm mağdur işletmecilere yetecek ölçüde ihale edilecek alan Mevcutsa bu ihalelerin ilgilisi olan kişiler neden ilk ihalelerin duyurusunu değil de sadece bitişini duymuştur? Bu haliyle İhale edilecek her bir alanın taliplisi önceden belirlenmiş midir? İhaleye çıkan 10 Dönümlük bir mesire Alanının yıllık 3000 TL’ye yani aylık 250 TL’ye kiralandığı doğru mudur? Doğruysa hayatın olağan akışına uygun olmayacak şekilde rekabetsiz ve sembolik rakamların konuşulduğu bir ihale ortamı nasıl oluşturulmuştur? Sorularımızın Cevap Bulması ve Kamu Vicdanının rahatlaması dileğimizle Kamuoyuna Saygılarımızla…” dedi.
