Burdur’un Karakent Köyü yakınlarındaki Lisina Doğa Proje Sorumlusu Öztürk Sarıca Burdur ve çevresinde önümüzdeki yıllarda kanser hastası sayısında ciddi oranda artış olacağını söyledi. 90’lı yıllarda yayınlanan bir raporda Türkiye’deki erozyonun sebebi olarak keçilerin gösterildiğini anlatan Sarıca, o dönemde dağlardaki keçilerin kıyımdan geçtiğini, bir yıl sonra da ülkede et ve süt sıkıntısı yaşandığını bunun sonucu olarak da dışarıda hayvan ithal edildiğini söyledi. Sarıca, bu hayvanları beslemek için çok fazla ota ihtiyaç olduğunu, bu otu yetiştirmek için de çok su tüketen mısır ve yonca üretildiğini, bunlar için sondajlar açıldığını ve Burdur Gölü’nü besleyen yer altı kaynaklarının günden güne azaldığını aktardı. Türkiye’de 7 yıldan bu yana su tüketmeyen aromatik bitkilerin üretimini yaygınlaştırmaya çalıştığını ifade eden Öztürk Sarıca şu anda 2300 dekar alanda tıbbi aromatik bitki üretimi yaptıklarını ve bunun Burdur Gölü’nü kurtarma projelerinden biri olduğunu bildirdi.
Lisinia Doğa Proje Sorumlusu Veteriner Hekim Öztürk Sarıca, önümüzdeki yıllarda temiz içme suyu kullanmak istiyorsak damlama sulama yöntemlerinin bile önümüzdeki 5-6 yıl içinde yerini tamamen susuz tarıma bırakmak zorunda olduğuna vurgu yapıyor. Sarıca Burdur Gölü kurursa rüzgarla taşınacak kimyasalların kanser oranında ciddi artışa sebep olacağını belirterek susuz tarıma yönelme konusunda çağrıda bulunuyor.